KEMAL ÖNEKLİ’NİN KALEMİNDEN …
“ULA TEMEL DÖV BENİ”
Size bu yazıda “dost darbesi” nedir anlatmaya çalışacağım.
Bu işi ancak bir “Karadeniz Fıkrası” çözer dedik.
****
Karadenizli Temel gece kötü bir rüya görmüştür.
Sabah namazını kılar duasını eder,
Köy meydanındaki çarşıya çıkar.
Ama hala rüyasının etkisindedir.
Çünkü, rüyasında çok sevdiği arkadaşı ile arasında hiç olmayacak işler olmuştur.
Sabah köy kahvesine sıcak bir çay içmeye girer ki;
Arkadaşı Dursun karşı masada çayını yudumlamaktadır.
Davete icabet etmez ve diğer bir köşede bir iskemleye oturur.
Temelin bu halini gören arkadaşı Dursun hemen yanına gelir.
“-Ula Temel Hayırdur” der.
Temel pek oralı olmaz.
Başı önde …
“-Hayur..Hayur…”
Dursun Temelin bu haline kafası daha çok takılır.
“-Bak ula Temel. Biz arkadaşuz. Allah Aşkına” der.
Temel bunun üzerine
“-Ula Dursun hayır dedu ama hayır değil”
Bunun üzerine dursun arkadaşına biraz daha sokulur.
“Anlat Temelum,Güzel dostum. Derdini dinlerim”der.
Temel başlar anlatmaya.
“-Ula Dursun Gardaşum.Seni dün gece rüyamda gördüm.”
Dursun kahkahayı basar ..
Bu durumdan hiç rahatsız olmaz.
Ama Temel hala başı öndedir.
Dursun rüyayı merak eder anlatmasını ister.
“-Ula Temel anlat bakayim şu seni üzen rüyayı” der.
Temel baştan pazarlık yapar.
Kırılmaca ve gücenmece olmasın diye Dursundan yeminli söz alır.
Başlar anlatmaya…
“Ula Dursun dün gece seni rüyamda şamarladum”
Dursun birden şok olur ama söz vermiştir bir kere.
Yüzü kızarır azcık bozulur.Ama anlatmaya devam etmesi için de can atar.
“Eeeeeeeeeeeee sonra “der.
Temel başını hafif kaldırarak.
“Dursun iki şamarla bıraksam iyi idi ama. Yumrukladım her tarafını senin.
Sonra kan revan içinde kaldın” der.
Dursun bu kez biraz bozulur.
“Ula Temel ne kadar hırslanmışsın bana. Nasıl kıydın bu kadar”diye söylenirlken.
Artık Temel rüyanın modundadır. Anlatmaya devam eder.
“Ahhh Dursunum ahhh. Seni o kan revan içinde bıraksam dua ederdin bana. Altım altıma kemiklerini kıra kıra tekmeledum. Yerlerde sürükledum.”….
Bizim Karadenizli Dursun artık dayanamaz…
“Ula Temel biz arkadaşuz. Ne alıp veremediğun varidi benumla”der.
Temel sakince Dursun’un omzuna elini atar….
“Valllahi de billahide neden olduğunu bilmiyorum” diye karşılık verir.
Bu duruma sinirlenen Dursun rüyada da olsa dayak yemeyi kendine yedirmez.
Temele bir kez de meraklı meraklı başka bir soru yönlendirir.
“Ula Temel…Yedik dayağı yemesine anladım tamam da. Bu kadar dayak yerken senden, şamara ve tekmelere bunca kan revan içinde kalmama rağmen ben sana hiç karşı gelup, yumruk atmadum mu?” diye meraklıca sorar.
Temel heyecanlı heyecanlı “valalhide de tillahide karşılık vermedin. Elini bile kaldırmadın.Kendinu savunmadun” der.
Bu kez Dursun hiddetle ayağa kalkar.
Bütün çay ocağındakiler pür dikkat Dursun ne diyecek diye seyrederken.
“Ula Temel döv beni. Ben bu dayağı çoktan hak etmişim” diyerek çıkar gider.
****
İşte böyle dostlar… Fıkralarda ders ve mesaj vardır.
Gelelim günümüze….
Memleket topraklarında haller çok yaman.
Boyuna yetmeyen kuzular keçi ile vuruşur oldu memlekette.
Muhafazakar demokratları her yönden birileri inadına sıkıştırmaya çalışıyor.
Kendilerince güya şamarlayıp,tekmelemeye tökezletmeye uğraşıyorlar
Karşılık verince de ciyak ciyak bağırıyorlar.
Ne yapsaydılar yani.
Dursun gibi dost darbesi diye “döv beni” diyerek iktidarımı terk etselerdi.
Anadolu halkı bu durumda harika bir deyim söyler.
“Siz daha çok avucunuzu yalarsınız.”derler.
Halkın emanetini kutsal şekilde savunmak erdemdir.
Tüm muhafazakar demokratları kutluyorum.
KEMAL ÖNEKLİ